“Büyük Kudüs Mitingi”
Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyübi 56 yaşında vefat etmeden önce,
“Vasiyetim, ümmetin saadet ve huzurunu dilemekten başka bir şey
değildir” diye bir beyanda bulunur. Gerçekten de onun fethettiği
Kudüs özgür olduğunda ümmet huzur ve güven içinde bir yaşam
sürmüştü. Ne zaman ki Kudüs işgal edildi, sadece Filistin değil,
bütün İslam coğrafyası huzuru arar oldu.
Ne zaman ki ilk kıble Mescid-i Aksa ile Müslümanların arasına
Siyonist işgalciler girdi, sadece Filistin’in değil, bütün bir
İslam coğrafyasının gözyaşları sel oldu, kanı oluk oluk
akıtıldı.
Çünkü Kudüs bu ümmetin kalbi gibidir. Tarihi akış, olayların seyri
bunu bize hep teyit etmiştir. Dün Haçlı Seferleri’nin hedefinde
Kudüs vardı. Bugün Büyük İsrail projesinin merkezinde de Kudüs var.
Kudüs tam manasıyla düştü mü, İstanbul kuşatılmış, Kahire tükenmiş,
Bağdat bitmiş, Şam’ın hayat damarları kesilmiş, Tahran perişan
olmuş, Bakü umudunu yitirmiş, Saraybosna yâd ellerin insafına terk
edilmiş demektir.
Çünkü Kudüs ana gibidir. Hayırsız evlatları da olsa onlara
kahretmez. Acıyı, derdi, sıkıntıyı kendi içinde yaşar da, onlara
beddua etmez. Hep verendir, karşılık beklemez. Bütün okları kendi
üzerine çeker de, tek evlatlarımın göğsüne bu namert hançerler
saplanmasın diye sızlanır durur. Sabreder. Yalnız başına onur
bekçiliği yapar da, yine de kimselere dertlenmez. Çünkü Kudüs
taşıyabilene bir emanettir. Kudüs miracın durak noktası kutsal
mabet Mescid-i Aksa’yı sinesinde barındıran, belirli bir dönem de
olsa bütün Müslümanların günde 5 vakit yüzlerini döndüğü, arşı
âlâya ulaşmanın merkezi ve peygamberlere yoldaşlık etmiş bir
şehirdir.