Irak’ın resmen bölünmesi artık çok uzakta değil. Barzani
bağımsızlık referandumu için 25 Eylül tarihini açıklamakla bunu
bütün dünyaya ilan etmiş oldu. Aslında bu son açıklama malumun
ilanıydı. Zaten uzun zamandır zihinler bu duruma
hazırlanıyordu.
Bilindiği gibi Duhok, Erbil, Süleymaniye hâlihazırda bölgesel
yönetimin sınırları içinde kabul ediliyor. Bu yerlerin yanında
anayasal açıdan Bağdat yönetimine bağlı, Türkiye’nin de Misak-ı
Milli çerçevesinde yakından takip ettiği Kerkük ve onun statüsünde
olan diğer bölgelerin de referanduma dâhil edileceğinin
açıklanması, bu sürecin daha da sorunlu geçeceğini gösteriyor.
Zihinlerin hazırlanması bağlamında 14 Kasım 2016 tarihinde Rand
Corporation tarafından “Bağımsız Kürdistan Raporu” yayınlanmıştı.
Raporda ‘… biz açıkçası bağımsız bir Kürdistan’ın doğacağını
öngörmüyoruz, ne Kuzey Irak’ta ne de başka bir yerde Kürt devletini
savunmuyoruz.” denmiş olmasına rağmen raporun ilerleyen
bölümlerinde tamamen kuzeyin ayrılığı üzerine değerlendirmeler
yapılmıştı. Irak, İran ve Türkiye’nin bu duruma olası tepkileri
yorumlanmıştı. Ayrıca aynı raporda ‘Kürtlerin bağımsızlık
mücadelesinin yeni değil en az 100 yıllık bir altyapıya sahip’
olduğu söylenmişti. Diğer taraftan özellikle 1. Körfez Savaşı
sonrası Irak’ın kuzeyinde oluş(turu)an fiili durumun bugünleri
hazırladığı tespitleri yapılmıştı.