Geçen yılın sonunda bu sütunda “Adını Koyalım” başlığı ile üç yazı yayımladım. Bu yazılar aslında benim öteden beri savunageldiğim fikirlerin tekrarı, özeti gibiydi.
Bir inatçı ağaçkakan misali koca gürgenin delinmez gövdesinde bir delik açmak için hep aynı noktaya vuruyorum. Bundan vazgeçecek değilim. Dolayısıyla fikri takip ile düşüncelerimin son geldiği merhaleyi dile getirmeden önce aynı yazıları bu bahiste bir “Giriş” olarak yeniden yayınlayıp okurlara hatırlatacağım.
(Rusya-Ukrayna Savaşı ve ucundan kıyısından ifade edilmeye çabalanan “Yeni Dünya Düzeni” bu hatırlatmaya kılıf hazırladı.)
Aslında bu yaptığım iş “köşe yazısı” olmaktan ziyade “bir kitap”ın tefrika edilmesi gibidir. Gazete yazısının gelip geçici...