Dergâh dergisinin çıkış heyecanını yaşıyoruz. Henüz böyle gelişmiş bilgisayarlar yok, bizde hiç yok. Ben Hareket mecmuasındaki alışkanlığım ile yazı sütunlarını kesip yapıştırdığım bir maket hazırlıyorum. (Bilgisayar kullanmayı sevmediğim-öğrenmediğim için Dergâh yönetimini bıraktığım güne kadar hep böyle maketler hazırladım).
Sonra bunları sanıyorum Üretmen Han’da makinası olan bir arkadaşa çektirip, öyle montaj yapıyorduk.
İzmir’den bir mektup geldi. Pelür kâğıtlara daktilo ile yazılmış şiirler çıktı. Gönderen kişiyi tanımıyordum ama şiirler bence (Çağla değil) olgunlaşmış idi.
İçlerinden “Lamba” başlığını taşıyan metni dergiye koydum. (Mayıs 1990, sayı: 3)