Yaklaşan yaklaştı.
Gün geceye, gece güne ulanır.
Tomurcuk patlar, yaprak yeşile kavuşur.
Yumurtadan çıkan ördek yavrusu, kara gecede kara kumun üzerinde çırpınan minik kaplumbağa, kayayı delen incir, hangi sevdaya kapıldı?
Kendi giden adı kalan ne varsa. Nereye koşuyor? Ve başını taştan taşa vurup coşan su niçin hıçkırıyor? Elbette bir vakte varmak için.
Damlanın içindeki ummanı görmek için. Göz görmez, gönül görür. Ukubatta niyabet cari olmaz. Bu sebeple.
Her koyun kendi bacağından asılır.
Kimsenin şu benimdir demeye hakkı yoktur.
Şüphesiz Allah dilediğine kat kat verir. Adaletle ancak insana çalıştığı kadar; lütufla....