“Hududullah” Allah’ın kanunudur. Kur’ân-ı Kerim’in pek çok âyetinde bu konunun mahiyeti ile ilgili bilgi verilmektedir.
Meselâ Talâk sûresinde şöyle buyruluyor: “Hakikat Allah her şey için bir ölçü takdir etmiştir”.
Ra’d sûresinde bu hüküm tekrarlanıyor: “Her şey Allah katında bir miktar iledir.”
Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde bu âyetler için şu açıklamayı yapıyor: “Cenab-ı Hak her şey için bir sınır ve miktar tahsis etmiştir ki, o şeyi ona göre yürütür. O sınır ve miktardan ileri geçirmez. Bu hüküm öyle bir kanundur ki her şey hakkında geçerlidir”. (Kainatın, hayatın, canlıların, hareketin ve insanın yaratılışı; fani âlemdeki yaşantısı, yaratılmışların birbiri ile münasebeti, bu ilişkinin tabi olduğu ritim ve âhenk vb.). Bu aynı zamanda Cenab-ı Hakk’ın koyduğu “kader”dir. Bu ölçü ve sınırı tanımak, teslim olmak imandandır. A’raf sûresinde “Cenab-ı Hak haddi aşanları sevmez” buyruluyor.
Kâinattaki hiçbir varlık bu kanuna karşı koyamaz. Ona uyar. Galaksiler, yıldızlar, gezegenler, güneş, dünya ve dünyada hayatın oluşu bu kanuna bağlıdır.
Dünyanın güneşe yakınlığı, kendi etrafında ve yörüngesinde şaşmadan dönmesi, gece ve gündüz, ısı ve ışık, toprak-su-hava-ateş; bitkiler ve hayvanlar, tüm ekolojik denge atomlara varıncaya kadar kanuna tabidir.