Rahmetli Mehmet Genç hocanın “Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi” (Ötüken Yay. 2000) adlı eserinden bazı alıntılar yapacağımı söylemiştim. Kitabın yayımı üzerinden yirmi üç yıl geçti. Çokça okunduğu muhakkaktır. Yeniden okunmalı. Üç yazı ile önemli bulduğum bir meseleyi dile getirmeye çalışacağım.
Hoca kitabın “Osmanlı İktisadi Dünya Görüşünün Klâsik İlkeleri ve Temel Değerleri” başlıklı bölümünde “Osmanlı Zihni”nden bahsediyor. Bunu nasıl açıklayabiliriz? Bence şöyle: Osmanlının zihni Batı felsefe tarihi, Batı düşünce tarihi, Batı iktisat tarihi, Batı sanat tarihi vb. unsurları ile dolmamıştır. O zihin Kur’an, sünnet, icma, kıyas başta olmak üzere tıp, hendese vb. gibi ilimler, tarih, tasavvuf, hikemiyat, şiir, menkıbe, tecrübe, örf vb.; tefsir, fıkıh, kelâm, bilumum medrese dersleri ve binlerce unsurdan oluşan bir “hayat tarzı” ile vücut bulmuştur.
Batıdan etkilenmiş olsa bile onu düşüncesine temel kılmaz. Hatta onu küçümser.
Bu zihnin devlete ve iktisada bakışı Mehmet Genç hocanın ifadesi ile şöyle:
“Osmanlıların karar veren elit düzeyinde ekonomiye bakışları, çağdaşları olan...