Osmanlı Devleti ve onun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti Batı’da görülen dinî zihnî-fikrî-ilmî-siyasî vb. tecrübeyi yaşamadığı için sanayi kuramadı, teknolojide geri kaldı.
Bu durum her yönü ile kapitalizmi doğuran iklimin uzağında (ona tamamen kapalı) olmamız, özetle Âmentü’ye inanmamız ile ilgilidir.
Osmanlı kapitalizmi benimseyemezdi, çünkü Hududullah buna cevaz vermez.
Bizim medeniyetimiz ve şehirlerimiz “tarım toplumu”nun eseridir. Medeniyet tartışmalarında bu temel husus göz önünde olmalı.
Batı’daki gayri ahlâki güç temerküzü sanayi ve teknoloji ile Çağdaş Küresel Medeniyeti kurdu. Bu medeniyet din dışıdır, asla kabul görmemeli.
Tarih şöyle veya böyle tecelli etseydi diye tasalanmayın, mânası yok. Zor oyunu bozar denilmiş. Veyl mağluplara!