Yoksullar sizi bekliyor.
İzbelerde, harabelerde, barakalarda, küflü-nemli karanlık odalarda bekliyorlar.
Naylon çadırlarda, toprak damlı evlerde, kuş uçmaz-kervan geçmez yerlerde ve şehrin göbeğinde.
Kanlı gözlerini ufka dikmiş, bir heykel gibi hareketsiz, sessiz, dalgın bekliyorlar.
Bebeler açlıktan ağlıyor, anaların gözpınarlarından yaş yerine kan akıyor.
Çocukların dargın bakışlarından çelik parıltılar fışkırıyor.