Kur’an’daki herhangi bir ayeti alay konusu yapmak küfre girmeyi muciptir. Dolayısıyla böyle bir fiilin faili düpedüz kafirdir. Bu yazıya küfür ve kâfirlik gibi ağır bir konuyla başlamam, yaklaşık 5-10 günden bu yana sosyal medyada, “Cennet Ayetleriyle Alay eden İlahiyat Profesörü Mustafa Öztürk” gibi sakil bir başlıkla çok yoğun bir cemaatçi trol saldırısına ve düpedüz bir linç kampanyasına maruz kalmış olmamdır. Bu linç kampanyasını sevk ve idare eden grup, belki biraz ağır olacak ama Atasoy Müftüoğlu’nun ifadesiyle, psikiyatrik müşahede altında tutulmaları gereken birkaç “din manyağı”dır. Bunlar din adına hemen her türlü şarlatanlığa imza atan, ama cemaat organizasyonu içinde belli bir taraftar kitlesine sahip olmanın kendilerine sağladığı baskı grubu oluşturma imkanıyla gözüne kestirdikleri herkese saldıran, bu arada yetkili merciileri de kışkırtmaya çalışarak kelle avcılığı yapan bir güruhtur. *** Dinî alanda kendilerine mahsus bir özel ahlak (!) yaratan bu güruhun en son çirkef saldırısı, benim Kur’an’daki cennet tasvirleriyle ilgili uzunca bir konuşmamdan birkaç dakikalık bir bölümü kesip “Mustafa Öztürk cennet ayetleriyle dalga geçti” diye sosyal medyada tezvirat yapması ve bunun ardından da siyasi merciilere atıfla “Bunun kellesini isteriz” diye nara atmasıdır. Bu güruhun sosyal medyaya servis ettiği video kesitindeki konuşmalarım Kur’an’daki cennet tasvirlerinin son derece sathi bir tarzda anlaşılıp yorumlanmasıyla alakalıdır. Oysa söz konusu videonun devamında cennetle ilgili tasvirlerin kendi nüzul bağlamında nasıl anlaşılıp yorumlanması gerektiğine dair uzunca izahat mevcuttur. Eğer ortada bir alay söz konusuysa, bu alay Kur’an’daki cennet tasvirlerinin kendi nüzul bağlamından koparılarak son derece sathî ve zahirci yaklaşımla anlaşılıp yorumlanmasıyla alakalıdır. Ne yazık ki fikir ve düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bir toplumda yaşıyoruz.