Son zamanlarda tanık olduğumuz din eksenli birçok tartışmada bazı çevreler örgütlü mafyatik yapıları anımsatan tavır ve tutumlarıyla dikkat çekiyor. Bu çevreler dinî alanda cümle âleme nizam verip herkesi terbiye etmeyi kendilerine vazife edinmiş görünüyor. Özellikle kendilerini “Ehl-i Sünnet”çi olarak tanımlayan bir grup var ki bunlar muhalif olarak mimledikleri herkesin defterini dürmeye çalışıyor. Bu minvalde kimi zaman hedef gösterme gibi süflî usullere başvuruluyor, kimi zaman “Falancayı OHAL kararnamesiyle ihraç edin” mealinde naralar atılıyor, kimi zaman bazı ilmî kurumlara, “Kur’an’ı inkâr merkezi” gibi çirkin yaftalar yapıştırılıyor, kimi zaman “b. . . k yemek/yedirmek” gibi ifadelerle muarız çevrelere çok çirkin hakaretler yağdırılıyor. Bütün bu rezilliklerin failleri ihtimal ki bir yerlerden destek ve himaye görüyor. Zira kendi özgül ağırlıklarından hareketle böyle bir kabadayılığa soyunmaları pek olası görünmüyor. *** Öte yandan, bu taife öteden beri dinî alanda geleneğe yaslanmanın rantını devşiriyor.