Bazı müfessirler söz konusu iki ayette “usr” (zorluk) kelimesinin belirli (marife), “yüsr” (kolaylık) kelimesinin belirsiz (nekre) olarak tekrar edilmesine istinaden “tek zorluğa mukabil iki kolaylık” şeklinde bir te’vil üretmişler ve bu te’vili “Arapların dil örfüne göre bir kelime marife olarak tekrar edildiğinde aynı şeye, nekre olarak tekrar edildiğinde iki farklı şeye delalet eder” şeklinde bir lisani kabulle temellendirmişlerdir. İbn Âşûr’un da işaret ettiği gibi bu yorum tartışılabilir; hatta Abdülkâhir el-Cürcânî’nin söylediği gibi bunun mesnetsiz bir yorum olduğu da söylenebilir. Fakat tartışma götürmez bir gerçek var ki hayat macerasında yaşanan zor ve sıkıntılı zamanların ardından mutlaka güzel günlere de kavuşulduğu gerçeğidir.
***
Mümin insan hangi ölçüde mümin olduğuna ilişkin sınavını zor zamanlarda verir ve hayatta yaşanan acılar ve sıkıntılar müminin kıvamını ölçme vesilesidir. Burası en kritik eşiktir; daha açıkçası, zor zamanlarda “Niçin ben?” gibi isyan kokan bir şikâyetle Allah’a serzenişte bulunulduğu takdirde, müminin o vakte kadar taat ve fazilet yolunda sarf ettiği tüm çabalar bir anda hükümsüz hâle gelebilir. .