Lümpen (lumpen), Marksist literatürde proleterya kavramıyla birlikte kullanılan, fakat özellikle son yıllarda “kültür” kavramının yakın komşusu olarak anılan bir kelimedir. Karl Marx’a göre lümpen proleterya sınıfı devrime sıcak bakmayan, hayatı idamede burjuva ve aristokrasiye yaslanan kitleleri niteler. Başka bir tarifle, lümpen sınıf, tüketim alışkanlıklarına esir düşen, başkasının üretimini asalak gibi tüketen, kendi varlıkları hemen hiçbir anlam ifade etmeyen, iradelerinin üzerine yatmış halde yaşayan ve hiçbir ilkeli duruşu bulunmayan kitleleri tarif eder. Daha genel ve geniş çerçevede ise lümpen kimliksiz, ilkesiz, derinliksiz, seviyesiz, görgüsüz, üslupsuz, kaba, yoz insan tipolojisini betimler. Lümpen ne köylüdür, ne şehirlidir. Gerçek kimliği, aidiyeti ve sınıf kategorisi belirsizdir. Lümpen bir bakıma bulanıklık, kaypaklık ve kural tanımazlık tipolojisidir. Lümpenlik söz konusu olduğunda, şayet kendinize güvenmiyorsanız, kuralları eğip bükmeye, kendinize hak gördüğünüzü başkasına suç görmeye başlarsınız. İsbat-ı vücudunuzu çalışıp çabalayarak ürettiklerinizle değil, tükettiğiniz ve harcadığınız şeylerle ortaya koyarsınız. Bu açıdan bakıldığında lümpenlik ve lümpenleşmenin hemen her alanda cari olduğu söylenebilir.