Bauer, bugün dinî düşünce alanında hemen her birimizin az çok muallel olduğu müzmin bir hastalığa dair çok önemli tespitler içeren bu eserinin önsözünde müphemlik kültürü ve hoşgörüsüne dair şöyle der: “Belli ki birilerinin kendi norm ve değerlerinin münhasıran geçerlilik kazanması için dayatmadığı, birbiriyle bağdaştırılması zor olan normların ve değerlerin yan yana durabildiği toplumlar vardır; dahası, belli ki birbirine aykırı normların ve değerlerin bir ve aynı bireyde barış içinde yan yana barınması mümkündür. Böylesi toplumlarda insanlar hayatın belirsizlikleri ve çok anlamlılıkları karşısında daha rahattırlar; sorgulanamaz hakikatlere erişmek yerine, muhtemelin arayışı içinde olmaya razıdırlar…