Bu sütunlardan “kaht-ı rical” yani “kaliteli insan yokluğu” üzerine değişik zamanlarda yazılar yazdım. Gerek geçmişte gerekse günümüzde yaşadığımız kaht-ı ricalin memlekete verdiği zararları anlatmaya çalıştım.
Ancak bugünlerde yaşadığımız bir kaht-ı rical olayı kadar üzüldüğüm bir vaka hatırlamıyorum.
Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı (?) Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta Türkiye Tabipler Birliği’ni ziyaret etti. Bu toplantıda doğal olarak doktorlar ve sağlık sistemi üzerine konuşulmasını beklersiniz değil mi? Ancak hiç de öyle olmadı.
Kılıçdaroğlu orada yaptığı konuşma ile hem kendisini hem de memleketimizi gülünç duruma düşürdü. Gerçi duymayan kalmadı ama ben bir kere daha Kılıçdaroğlu’nun duyduğumda kahrolduğum sözlerini tekrar hatırlatayım:
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kovid-19 önlemlerini eleştirirken tuhaf bir öneride bulundu. Kahvehanelerde kâğıt oynatılmamasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Kahveler açık, güzel. Ama kâğıt oynamak yasak. Vatandaş kahveye niye gitsin o zaman? Oysa önlem alabilirsiniz. Dersiniz ki: Her oyunda yeni, sıfır kâğıt açacaksınız. Bitti, bu kadar basit. Ama bu düşünülmüyor. Akıllarına bile gelmiyor” dedi.
Bu satırları okuduğumda önce şaka sandım ama gerçek olduğunu anladığımda adeta kahroldum. Dünya ile mücadele eden bir ülkenin ana muhalefet partisinin dile getirdiği sorun ve çözüm önerisi böylesine basit mi olmalı yani…