Uzun zamandır eğitimde çuvalladığımız yıllar münasebeti ile yazılar kaleme aldım. Bu minvalde son günlerde eğitim sisteminden kaynaklı birtakım hataları dilimize pelesenk, kalemimize mürekkep etmiş durumdayız. Etmek durumunda bırakıldığımız için bu böyle oluyor.
Şehir Üniversitesi meselesini duymayan, okumayan, yazmayan kalmadı. Ama bir adım geri atılmış durum mevzubahis bile değil.
Komedi haline dönüşen bu fotoğraf sanki mizansen üzerinden hareket ediliyormuş izlenimi veriyor.
Veli toplantısı münasebeti ile iştirak etmiş olduğum okulda eğitimciler çocukların birbirleri ile yarış halinde olmadıklarını, kim daha fazla soru çözecek diye bir kaygılarının olmadığından dem vurarak; “Bu süreç bir yarış sürecidir, dolayısı ile bu yarışta finale kalabilmeleri için yarış kültürünü anlatmaya çalışıyoruz ama çocuklarınız bizleri dinlemiyorlar” şeklinde velilere evlatlarını şikâyet ettiler!
Eğitim bir yarış mıdır? Evlatlarımızı yarışa mı hazırlıyoruz? Eğitim sisteminin duçar kalmış olduğu bu durum sizce de vahim değil mi?
Finlandiya gibi dünyanın en müreffeh ülkesi eğitimi adeta bir oyuna dönüştürürken bizim bu işi “tavşan kaç, tazı tut” misali bir yarışa dönüştürmemiz ne ile izah edilebilir acaba?