“Değişmeyen tek şey değişimdir” darb-ı meseli gereği hayatta her şey her an değişiyor ve gelişiyor.
Bu değişim ve gelişime ayak uyduranlar geleceğin dünyasını inşa edebildikleri gibi değişim ve gelişimin gerisinde kalanlar ise tarih sayfalarındaki yerlerini alıyorlar.
Bu geçmişte böyle olduğu gibi günümüzde de aynen geçerliliğini koruyor.
Hatta günümüzde etkisini daha fazla hissettiriyor çünkü hız çağında gelişim ve değişimler de çok hızlı oluyor.
Geçtiğimiz hafta bazı temaslarda bulunmak üzere gittiğim başkentte birtakım görüşmeler gerçekleştirdim. Bu görüşmelerden bir kısmı devlet kurumlarıylaydı. Bu kurumlardan birisinde yetkililer gençliğe yönelik hassasiyetlerinden ve projelerinden bahsettiler.
Bahsedilen projeler öncesinde birlikte teşhis amaçlı tabi ki münazara yaptık. Hatta “aşırı teşhis” dahi yaptık ve dedik ki: “İdrakine geçirilmiş deli gömleğiyle dar bir alana hapsolduğunun farkında olmayan, kafasını kaldırıp etrafına bakmak aklına dahi gelmeyen ve böyle giderse tarih sahnesine çıkamadan yitip gidecek bir gençlikten söz ediyoruz!”