Hani insanın hayatında o anı yaşadığına dair çok pişman olduğu zamanlar vardır ya...
“Keşke bunu göreceğime kör olaydım” dediği anlar vardır ya...
“Keşke bunu yapacağıma elim kopsaydı daha iyiydi” dediği anlar vardır ya...
Yaşadığına yaşayacağına pişman olduğu zamanlar vardır ya...
Geçtiğimiz günlerde işte böyle anlardan birisine tanıklık ettim/ettik...
Şahit olduğum günden beridir de büyük bir vicdan azabı çekmekteyim.
Mümkün olsa o manzarayı ve yaşananları şahit olduklarım arasından çıkarabilsem...
Keşke ekmek gibi aziz bir nimetin ayaklar altına atıldığı o sahneyi toplumsal hafızamızdan söküp atabilsek...
Oysa biz, bir ekmek kırıntısını israf ettik diye atalarımızdan tokat yemiş bir milletiz...
Bir pirinç tanesini bile israf etmeyecek hassasiyette büyüklerimiz vardı bizim.
Tabakta kalan yemeği “Sünnetlemek” maksadıyla yiyen ve israf etmemeyi öğreten bir neslin çocuklarıyız biz.