Dünya dinler tarihi incelediğinde görülecektir ki dinin yorumu ve yaşam tarzı içerisinde değişik fırkalar ortaya çıkmıştır. Tarihi süreç içerisinde bir süre sonra kemikleşen bu yapılar yüzyıllar boyunca insanları etkilemiştir.
Son yüzyılda ise ülkemizde yepyeni “Müslüman tipolojileri” ortaya çıkmış ve çıkmaya devam etmektedir.
İşin özüne bakıldığında “Müslüman tipolojileri” değil “Müslüman tipolojisi” olması gerektiğini bittabi biliyorum. Lakin meseleye farklı bir perspektiften yaklaşarak bir kırılmanın yaşandığı ve her lahza canımızı acıttığı için “tipolojiler” şeklinde betimlemeye çalışıyorum.
Diyebiliriz ki Emperyalistlerin kurmak istediği hâkimiyet içimizdekilerin kimliklerini değiştirerek ve görevler vererek 180 yıldır coğrafyanın en etkili topraklarını ele geçirmeye çalıştılar/çalışıyorlar.
Müslüman, az Müslüman, kültürel Müslüman, ılımlı Müslüman, cemaatçi Müslüman, partici Müslüman modelleri oluşturarak Müslümanlar arasına duvarlar ördüler.
Naçizane ben de tipolojik açıdan meseleye yaklaşarak hangi duvarlarla çevrildiğimizi belgesel tadında tespit etmeye çalışıyorum. Ve bu tespiti yaparken yanlış anlaşılmalara mahal vermemesi adına özelikle “tırnak” içerisinde yazıyorum.