“İnsan sağlığını koruyan iki faktör vardır. İşini sevmesi, hayatı sevmesi.” Psikanaliz öğretisini geliştiren Sigmund Freud böyle der. Dün gece Galatasaraylı futbolcular ilk yarı, Alanyasporlu futbolcular ikinci yarıda işlerini sevdiklerini gösterdiler. Bruma ve Wagner Love’ın gollerdeki dönüşleri hayatı sevdirecek cinstendi.
Geçen hafta Akhisar deplasmanında Cenk Ahmet “Puan tablosu için bizim için önemli bir maç değil, ama gol kralı çıkarmak istiyoruz. Love’a çalışacağız” demişti. Akhisarlı oyunlar gol atamamışlardı. Bırakın gol atmayı ligde tatile çıkmış gibi oynamışlardı.
Susiç bile bu oyunu tanımlayamamıştı. Dün maça iyi başlayan Galatasaray Bruma ve Sinan’ın iyi bitiriciliği ile Alanyaspor’un gardını düşürdü. Yoksa Susiç’in oyuncularını geçen haftaya oranla daha iyi motive ettiğine maç boyu şahitlik ettik.
Bruma, pazarlık masasındaki Leipzig yöneticilerine “İstedikleri bonservisi verin” dedi attığı goldeki dönüşünde. Topu ezdiğini düşündüm. Ancak bilinçli olarak rakibini yanıltan hareketi, onun istediği zaman kullandığı bireysel yeteneğinin ne seviyede olduğunun kanıtıydı.
Sinan Gümüş de bitirici vuruşlarında iki haftadır takımını sırtlıyor. Adı transferde geçen iki oyuncu ya Tudor’a “Bizi yanlış kullandın” mesajı ya da “Bizi alacak yok mu” diyerek alıcılarına mı göz kırpıyorlar bilinmez. Ancak görünen transfer sezonu yaklaşırken sezon başı gibi heyecanlı oynadıkları.
Ligin küme düşme hatındaki takımlarından fazla gol yiyen Alanya’yı golcüleri ile oyundan düşürdüler. Neredeyse ligin zirvesindekiler kadar gol atan Alanya’nın diğer yüzünden bu şekilde kurtuldular.