Skor maçı anlatmıyor. Fenerbahçe'nin kendi sahasında kontrataktan etkili olduğu bir maç izledik. Muslera'nın "haksız rekabet" tacını bu kez Volkan Demirel başına giydi. Sağ üst köşeden çıkardı, sol alt köşeden çıkardı, bir ara "Yeter" der gibi oldu Kjaer çizgiden çıkardı.
Demir eldiven!
Fenerbahçe'nin kaliteli oyuncularının gol anlarında iyi oynadığı bir maçtı. Lens sakatlıktan sonra formunu bulamadığından defans katkısı az, Volkan Şen bir türlü balansını bulamadığından dağınık, Alper Potuk harala gürelenin içinde geçmiş performansını mumla arattı. İleride Robin van Persie'nin yerine giren Sow her yerdeydi. Mehmet Topal ve Josef de Souza orta sahada, Kjaer ve Skrtel defansta ayakta kalan oyunculardı.
Dağınık bir görüntüde verdikleri her pozisyonda Volkan Demirel "Ben varım" dedi.
Gençlerbirliği'ni tebrik etmek gerekir. Geçen hafta ligin lideri Başakşehir'e kafa tuttular. Dün de geldiler İstanbul'da doksan dakika futbol oynadılar.
Ümit Özat "Ülkedeki mütevazı üç adam varsa üçüncüsü değilim, birincisiyim" diyerek futbolseveri gülümsetmişti. Ancak kendisi söyleyemez belki, bu sezon üç iyi performans seyrettiyse futbol seyircisi biri mutlaka Özat'ın takımına aittir. İlk kez şartları iyi olan bir takımın başında. İlhan Cavcav'ı tutabilirlerse bu takımı 2000'li yılların başındaki görkemli yıllarına döndürebilir. Cesur ve çetin bir oyun oynatıyor, ama bunu akıllı bir oyunla yapıyor. Büyük takım gibi oynadılar. Beşiktaş ve Galatasaray'ın şut atamadığı sahada Fenerbahçe'yi şuta boğdular. Alkışlanmalı!..
Ligin en çok gol atan takımı Fenerbahçe devre arasında orta sahasının merkezine, sol kanada bir oyuncu alırsa belki o zaman zorluk yaşadığı maç sayısı azalabilir.