F.Bahçe’yi tanımladığında herkes “Defans takımı” olarak tanımlıyor. Ama Türkiye’de defans takımı diye tanımlanan F.Bahçe, Bursa’da tek kale maç yaptı, bir düzine gol pozisyonuna girdi.
Herkes, Robin van Persie oynamadığı için bu maçı kazanamadığını düşünecek. Ama maçın kazanılamamasının sebebi, Robin van Persie’nin ilk 11’de başlamaması değil. F.Bahçe’nin maçı kazanamamasının sebebi, ligde isabetli şut tablosunda 15. sırada olması. Bu sahada Fernandao varken de aynı sonuç, Van Persie varken de aynı sonuç. Bu oyunculara servis yapacak olan Nani-Volkan Şen gibi oyuncuların da bu sonuca bu maçta katkı yaptığını gördük.
Özellikle bu sezonun en iyi ilk yarısını oynadılar Bursa karşısında. Çok iyi defans yaptılar. Bursaspor’a nefes aldırmadılar. Rakip kaleye getirmediler. Geldikleri nadir ataklarda da kalede tehlike yaşatmadılar. İkinci yarıya oranla daha fazla gol pozisyonuna girdiler.
Bursaspor kalecisi Harun’un da bu sezon yedekte kalmasının ne kadar haksız olduğu yaptığı kurtarışlarla bir kez daha gözüktü.
Robin van Persie oyuna girdiği anda F.Bahçe dizilişini değiştirdi. 4-3-3 olarak başladığı oyun neredeyse saha içinde 4-2-4’e döndü. Vitor Pereira’nın Moskova maçında kenara alırken jest ve mimikleriyle tavır yapan Robin van Persie, oynadığı 25 maç dakika içerisinde “Ben çıkmam” mesajı vereceğine, saha içinde “Beni neden çıkardın” mesajı verdi.
TV’den izleyenler belki görmemiş olabilir ama takımı defansa koşarken Fernandao ile birlikte yürüyerek gelen iki oyuncudan bir tanesiydi.
Bu dakikalarda F.Bahçe, boyunu kısaltmış, hücumdaki çabuk oyuncuları sahaya almış Bursa karşısında maçın en çok tehdit yediği anlarını yaşadı. Evet katılıyorum, Robin van Persie ilk 11’de başlamalı. Ama tekrar ediyorum, bu maçın kazanılmamasında Robin van Persie’nin ilk 11’de başlamamasının hiçbir etkisi yok.