Herkesin yerli yerinde oynadığı sıkıcı bir ilk yarıydı. Sneijder’in auta çıkan yarım volesi, Mehmet Batdal’ın Muslera’nın harika kurtarışı öncesindeki paslaşmalar dışında kanınızı kaynatacak pek birşey bulamazdınız.
Mehmet Batdal’ın göğsünde eriyen toplar izledik. Ligin iri kıyım forveti Başakşehir’in ilk yarıdaki tek gol planıydı. Ona uzun oyna. O indirsin. Kanatlardaki Enver ve Visca ya da yaklaşan Emre ile oynasın. Çoğu zaman indiremediği için göğsünde erimekle kaldı.
Galatasaray’ın da Yasin’in oyunu kadar etkili olduğunu gördük. O nereye giderse onun kanadından atak yapabildiler.
Fakat dedik ya, herkes yerli yerindeydi. Hocaları arasa hata yapan oyuncu bulmakta zorlanırdı. O nedenle takımlar defansif anlamda temiz, hücumda üretkenlikten uzaktı. Galatasaray ilk kırk beş dakikayı Sivas deplasmanında olduğu gibi isabetli şut çekemeden tamamladı. Orada Burak Yılmaz’ı oyuna alarak sorun çözülmüştü.