İyi başladılar, kötü oynadılar, sahanın en verimlisi Sabri sayesinde beraberliği yakaladılar. Galatasaraylı futbolcular için ilk yarıda teknik taktiğe girmeden söylenecekler bunlardı.
Geçen sezon performansı ile pozisyonunu garantiye alan Yasin, Podolski transferi sonrası önce sağ kanada dün de yedek kulübesine gitti.
Tüm iyi hücumcularını sahaya süren Hamza Hamzaoğlu, beklentinin aksine sol kanatta Sneijder’e, sağ kanatta Podolski’ye ileri ikilide de Umut ve Burak’a yer verdi.
Rodriguez ve Selçuklu orta saha merkezi oyunu iyi yönlendirdi. Osmanlıspor takımının neredeyse kendi cezasahası önüne otobüs park ederek oynadı. Selçuk ve Rodriguez’in iyi oyununa karşın önlerindeki dörtlü hareketsiz kalınca o otobüs yerinden kımıldamadı.
Sabri’nin ortası devreye girerken imdada yetişti.
İkinci yarı Torje’nin golü sonrası Melo ve Yasin’in oyuna
girişiyle Galatasaray saha içinde ideal oyuncu tiplemesine kavuştu.
Yasin topu verip giden oyunu ile Osmanlıspor savunmasının dengesini
bozdu. Gerçek pozisyonu sol kanada geçen Podolski etkili oldu. Bu
sayede bu iki oyuncunun girişine kadar bulamadıkları kadar net
pozisyonlar buldular.
Fakat Torje’nin şut atacağını sezemeyen Muslera’nın bir anlık
dikkatsizliği sonucu yedikleri golü telafi edecek golleri
atamadılar. Galatasaray sezona Chelseavari bir başlangıç yaptı.
Nefeslenmek için Milli maç arasını bekleyecekler.
Sezon başından beri Galatasaray adına en güzel hareket dün maçın
başındaydı.
Buna bir iki kelam etmek, maçı konuşmaktan değerli bana sorarsanız.
Tribün güzeldir! Çünkü oradaki renk kardeşliğinde tüm farklar eşitlenir. Milyon lira kazananla cebindeki son parayı vererek gelen tribünde omuz omuzadır. Son zamanlarda karın tokluğuna çalışan sevgiliye uzaktan bakar oldu. Tribünden uzaklaştı.