Aboubakar parti havasını drama çevirdi. Ne gereksiz bir hareketti! Harika gol atmış, dinamik ve rakibi tedirgin ederek oynarken bir an gözü kararıp rakibe vurması affedilmez bir hataydı. Uyarılmalı!
Bunun yanı sıra muazzam bir gol attı. Bu oyunun baş kahramanı olacak kadar güzel bir gol.
Maç öncesi basın toplantısında Adriano “Hocam bana anlayışla yaklaştı ve bize saha içinde özgürlük verdi” demişti. Beşiktaş’ın oynadığı, herkesin beğendiği, rakiplerini çoğu zaman çaresiz bıraktığı bu oyunun şifresi Adirano’nun o sözlerindeki “özgürlük” kelimesinde saklı.
Beşiktaşlı futbolcular mevkiilerini çakılı kalmayıp hocalarının verdiği özgürlük ile akıcı bir oyun ortaya koyuyor. Skoru 2-0 yapana kadar bu akıcı oyun ile Olympiacos’u mağlup duruma düşürmenin ötesinde kupanın sonuna kadar gidebileceğinin umudunu verdi. Bu yolun sonu final olabilir.
Elbette bunu Vincent Aboubakar’ın kırmızı kartındaki gibi
özgürlüğün sınırını aşmadığı sürece başarabilir.
İkinci devrenin ilk on beş dakikasında baskı yediği anlarda Cenk
Tosun oyuna girse rakip kaleye gitmek daha kolay olabilirdi. Bu
sayede Olympiacos geriye koşmak zorunda kalırdı.
Şenol Hoca hakkını Oğuzhan yerine Necip’i alarak orta saha merkezini güçlendirmekten yana kullandı.
Topun arkasında kalıp savunma yaparak rakibi etkisizleştirdi. Gerilimli bir on beş dakikaydı. Fakat Babel klas vuruşuyla Aboubakar’ın yarattığı havayı dağıttı. Cenk de maçın başındaki parti havasını geri getirdi.