Riekerink’in oyuncu değişiklikleri maça damga vurur. İlk yarının son çeyreğinde önde olmanın rehavetiyle uyku moduna geçen takımını uyandırmak istemiş olabilir. Topun kendisinde daha fazla kalmasını düşünmüş olabilir. Oyunu rakip alanda oynamayı planlamış olabilir. Sebebi her ne ise saha içinde olanları ilk yarıdan daha iyi hale getirmedi. Hatta geriletti. Bruma’nın tek başına çırpındığı ikinci yarıydı. Biraz da Sneijder’i eklemek lazım skora tahammül etmeyen.
Nigel de Jong ile Tolga merkezde oynamalı diyenler erken konuşmuştu. Nigel de Jong ve Tolga ikilisinin ikinci yarı performansına bakıp bu ikili ile olmaz demek de erken konuşmak olur. Fakat şunu söylenmeli, bu Selçuk İnan’ı ne Tolga ne de Nigel kesemez. Galatasaray’ın oyunundaki temel sorun da kesinlikle bu bölge değil. Nigel’ın fizik olarak olmadığı sakatlandığı pozisyonda da anlaşıldı. İkinci yarı onu oyuna atmak riskti. Ancak bu riskin karşılığını alamadılar.
Galatasaray’ın en temel sorunu sağ ve sol beklerinin bindirme yapmaması. Bu da etkili kanat oyunları sergilemelerini engelliyor. Dün kanat beklerini ileri çıkaramamalarının bir sebebi de Kayserispor’un maçın her anında kanat hücumlarında ofansif oyuncuyu tercih etmesiydi. Hakan Kutlu bundan maçın hiçbir anında ödün vermedi.