Antrenman tekrar demektir. Yeteneklerini geliştirmek kadar
standartlaştırırsın. Dahası maçta çalışıldığı belli hareketleri
uygulayarak taraftarına güven verir, rakibinde tedirginlik
yaratırsın.
Dün kırk beş dakika bittiğinde Fenerbahçe futbol takımının
Servet’in hatasından Sow’la bulduğu bir pozisyon, ceza sahası
dışından çekilen etkisiz şutlar haricinde organize gelişen tek
atağı Hasan Ali’nin düşürülerek frikik kazandırdığı pozisyondu. Onu
da orta sahada Meireles’in adam eksilten ekstra hareketi ve pasına
borçlulardı.
Fenerbahçe hücumu futbolcuların yeteneklerine terk edilmiş durumda.
Kaderini belirlemekten uzak, tesadüflere bırakılmış izlenimi
veriyor. Caner’in atacağı çalımlara (ki, bu konuda da yeteneği
hırsından fazla değil), Diego’nun iğne deliğinden geçireceği bir
topa, Mehmet Topal’ın sürpriz çıkışında önüne gelecek fırsata,
Sow’un sihirbaz bir vuruşuna bakıyorlar. Takım olduklarını gösteren
tek bir hareketleri yoktu.
Aykut Kocaman ile kurgulanan, Ersun Yanal ile biraz
değiştirilen/geliştirilen oyun anlayışının mirasını tüketiyorlar.
Çalışılmış, organize, neden bu on birin tercih edildiğini anlatan
tek bir hareket yapmadan ilk yarıyı tamamladılar. Şampiyonluk
kovalayan takımdan çok, ikinciliği korumaya gücü kalmamış bir
topluluk görüntüsündeydiler.
Kalecisinden en ucuna kadar enerjisi tükenmiş durumdalar. Bunun
için futbolcuları suçlamak pek de adaletli olmaz.