Mezun ya da lise sonda olan bir öğrenci yaptığı bir tercihin, seçtiği bir mesleğin onun 40-50 yılını ilgilendireceğinin farkında mı acaba? Bütün hayatını ve yaşam tarzını ilgilendiren böyle bir kararda gençler, aileler ve onların çevreleri genellikle; sosyal statüye, iş imkânı ve ekonomik durumuna bakıyorlar. Çok az bir kısım, gerçekten öğrencinin bireysel özellik ve beklentisini dikkate alıyor.
“Oğlum doktor olsun”, “Kızım mimar olsun”, “Oğlum benim işimi devam ettirecek, avukat olacak”, “Hazır kliniğimiz var. tabi ki dişçi olacak”, “Bizim ailede eczacı yok, amcası doktor, teyzesi dişçi, ona da ihtiyacımız var”, “Kızım abisi gibi doktor olacak”, “Abisi sayısaldan girdi mühendis oldu, kızım eşit ağırlık öğrencisi, avukat olacak”...
Bu ve benzeri cümleleri zaman içerisinde velilerden çok duymuşumdur. Hatta anne başka meslek, baba başka meslek isteyen ailelerle de karşılaştım. Öğrenci ise ikisini de istemeyip başka meslek istiyor.
Elbette 20 yıl sonra daha başka bir dünyanın ne getireceğini, hangi şartların ön plana çıkacağını bilemeyiz. Değişen ve gelişen dünyamızda şu anda olduğu gibi, 20 yıl sonra da adını bile hatırlamayacağımız yepyeni meslekler türeyecek. Bu nedenle bizim her şeyden önce öğrenmeye, gelişmeye açık, kendini yenileyebilen, kendisi ile barışık, kendisini iyi ifade edebilen, sosyal, iletişimi güçlü ve mutlu bireyler yetiştirmemiz gerekiyor ki gelişen ve değişen dünyada yerlerini bulabilsinler.
Bir mesleğin niçin tercih edilmesi konusuna dönecek olursak şu parametreler bize yol gösterici olur:
Sosyal statü