TEOG sonuçları açıklanır açıklanmaz 8.sınıf
velilerimizi bir tercih telaşı sardı,bir tercih koşuşturması
başladı. Özellikle ilk kez tercih dönemi geçiren velilerimizde bu
telaş oldukça fazla. Bu yazımızda, doğru tercih nasıl olmalı,
tercihlerde nelere dikkat edilmeli gibi başlıklar üzerinde durarak
bu konuda bazı paylaşımlarda bulunmak istiyorum.Tercihin teknik
kısımları değilde felsefi kısımlarında durmak istiyorum
Eğitim bir süreç işi olduğu için, yapılan bir tercihin
neticesi aslında 3 yıl sonra alınıyor. Dolayısıyla , bir öğrencinin
3-4 yılını gözlemledikten sonra karar doğru mu, yanlış mı
belirlenebiliyor. Aynı bölgede 10 yıldır Lise tercihi yapıyoruz.
Önceden ismi farklıydı tabii. Belirli liselere gönderdiğimiz
öğrencilerden 2-3 yıl içinde okul ile ilgili çok net geri
bildirimler geliyor. Okulun idare ve öğretmen profili, fiziki
durumu vs. Bu da bizim tercihimizin ne kadar isabetli olup olmadığı
konusunda bilgi veriyor elbette.
Tercih olayı da, sınav sürecinin bir parçası aslında. Sınav
sürecini ben 3'e ayırıyorum. Sınava hazırlık (%60), sınav (%20),
tercih (%20.Yanlış bir tercih tüm süreci sıfırlayabilir ; ama ben
normal etki olarak parentez içinde %20 olarak aldım.
Toplumdaki “ İyi bir lise , iyi bir
üniversitedir. ” algısı doğru aslında. İstisnalar hariç.
Bir çok velide , çocuğunu liseye gönderirken bu anlayış mevcut. Ama
şu da bir gerçektir ki tek başına lise yeterli değil. Ben hep şunu
söylerim: Üniversiteye hazırlık başarısı bireysel bir başarıdır.
Öğrencinin bu işi ciddiye alıp , elinden geleni yapması işin önemli
bir bölümünü teşkil ediyor. Diğer kısım da zaten eğitim kurumu,
aile, arkadaş ve sosyal medyanın etkisi vardır.Son yıllarda arkadaş
ortamı ve sosyal medya daha fazla etkilemeye başladı.
Veli ve öğrenci olarak “ Doğru Tercih" te nelere dikkat edilmeli,
bu konuda özellikle üzerinde durduğum bazı kriterler var:
* Okulun Akademik Ve Sosyal Başarısı
* Eğitim Kadrosu
* Fiziksel İmkanları
* Okulun Proje Ve Hedefleri
* Ulaşım
Tercihte bulunacağımız okulun akademik başarısı işin
önemli ayaklarından bir tanesi. ÖSS başarısı, olimpiyat çalışması,
laboratuvar çalışmaları ,ingilizce eğitimi gibi. Diğer ayak ise
sosyal başarı, spor müsabakaları, şiir-kompozisyon dereceleri,
resim, müzik gibi sanatsal faaliyetlerdeki başarı ve çalışmaları.
Özellikle iş dünyasında , sosyal yönü güçlü kendini iyi ifade
edebilen , ekip çalışmasına yatkın kişiler iş dünyasında daha çok
tercih ediliyor.Öğrencimizin sosyal yönünü güçlendirmek için lise
son şansımız olacak.
Her okulun idari ve öğretmen kadrosu hakkında bilgi
toplamak zor olabilir ama, o okulda çalışan öğretmen ve o okula
devam eden bir öğrenci size sağlıklı bilgi aktarabilir. Bir eğitim
kurumu, eğitim kadrosunun omuzlarındadır. Bu kadro ne kadar güçlü
ise konumu o kadar yükseğe çıkarabilir kadronun ufku ne kadar fazla
ise kurumu ve sizi o kadar uzağa taşıyabilir.
Eğitim kurumununun fiziksel ve sosyal alanları; spor
salonu, seminer salonu, yüzme havuzu, laboratuvar, atölyeler,
bahçe, sınıflar, koridorlar, kantin, kütüphane, eğitim kadrosu
kadar önemli;çünkü öğrenci 4 yılını bu mekanlarda geçirecek ve
dersler ile sportif ve sanatsal çalışmalar bu mekanlarda
yapılacak.
Eğitim kurumunu geleceğe taşıyacak olan kurumun sahib
olduğu, uyguladığı ve uygulayacağı proje ve hedefleridir. Kurumun
misyonu ve vizyonu yapılan çalışmaların kalitesini ortaya koyar.
Tercihde bulunacağımız lisenin hedef ve projelerini öğrenmemiz
faydalı olacaktır.
İstanbul gibi büyük şehirlerde, tercih yaparken, bir
de ulaşım kriteri ortaya çıkıyor. Hani klasik “En yakın
okul iyi okuldur.” anlayışı çok yabana atılacak bir konu
değildir. Birçok öğrencinin 4 yıllık lise hayatı yollarda, trafikte
geçebiliyor. Okula ulaşım bir çileye dönüşüyor ve öğrencinin
üniversite ve okul ders başarısını olumsuz etkiliyor.
Tercih süresince mail ve telefonla çok sorulan bazı
sorulara cevap vermek istiyorum.Örneğin; öğrencinin puanı 470, veli
okulları araştırıyor, inceliyor daha eksik puanlı (450-460) bir
okula gitmesin diye puanına en yakın okulu tercih ediyor.
Böylelikle çocuğa, aileye ve eve uygun okulu seçeceğine puana uygun
okulu tercih ediyor. 10-20 puanlık bir fark okulun seviyesini
etkilemez ve göstermez. Bulunduğu semtten dolayı az tercih edilen
okullar var, puanı düşük olabiliyor. Ama eğitim kadrosu daha iyi ve
sosyal imkanları daha fazla. Velilerimiz, öğrencileri daha yüksek
puanlı bir okula girsin diye yanlış tercihte bulunabiliyorlar.
Bir diğer çok sorulan soru da özel okul tercihi meselesi. 10
yıl öncesine göre veliler özel okulları daha çok tercih eder hale
geldi. Özel okulların sayısının artması ile beraber burslu alınan
öğrenci sayısı da arttı. Özel okulların üniversite başarısı daha
çok arttı ve ayrıca sosyal ve fiziksel imkanlarının fazla olması bu
okullar bir tercih sebebi haline geldi. Ayrıca özel okula çocuğunu
gönderen velide şu farkındalık oluştu. Veli biliyor ki çocuğum daha
güvende olur, çocuğum ile daha çok ilgilenilir, çocuğum daha çok
takip edilir ve motive edilir.
“Çocuğumu fen lisesine göndereyim mi?” bir diğer soru. Ben
bu tür velilere şunu tavsiye ediyorum. Eğer öğrenciniz meslek
olarak tıp, diş hekimliği, eczacılık ve mühendislik istiyorsa fen
lisesine gönderin, yok eğer hedefi net değil, kafası karışık ise
normal anadolu lisesine gönderin, diyorum.
Doğru tercih maratonunda veli ve öğrencilerimize kolaylıklar
diliyorum. Ailelerine ve öğrencilerine en uygun tercih yapmalarını
temenni ediyorum.