“Lider Türkiye” söylemini “Güçlü Türkiye” söylemi kadar belki de
daha çok öne çıkarmalıyız. Söylem olmanın ötesinde Türkiye, iç ve
dış siyasette bunu eylemleriyle gösterebilmeli. Özellikle yaklaşan
seçimlerden sonra kısa ve uzun vadeli hedefler birbirinden iyice
ayrılmalıdır.
Lider Türkiye kendisinin farkında bir Türkiye’dir. Yerini bilir.
Yerinin NATO ya da AB değil de İslam Birliği olduğunun
bilincindedir.NATO ve AB kısa vadeli hedeflerdir. Önümüzdeki 50 yıl
için bir anlamları vardır. Türkiye; bu örgütlerin son kullanma
tarihi bitmeden İslam Dünyası ile bağlarını yavaş yavaş
geliştirmeli. İslam Birliği’ne giden yolu açmalıdır.
İslam Birliği’nin ayak seslerini aslında herkes duyuyor. Sadece
geciktirmek için uğraşanlar var. Bunların elindeki en büyük
kozlardan biri Türkiye’de veya komşu ülkelerde yaşayan Kürt
nüfusudur.50 yıl sonra lider olmak isteyen bir Türkiye elbette ki
çok akıllıca hareket etmeli. Öncelikle iç sorunlarını çözmelidir.
Türkiye Kürtlerin gönlünü kazanamadan liderliğe oynayamaz.
Türkiye’nin en akıllıca hareketi Kürtlerle barışmak olacaktır.
Türkiye’yi Kürt sorununa hapsetmiş akla en büyük darbe böyle
vurulur. Bu tuzağı boşa çıkarmalıyız. Türk-Kürt gerginliği ve
kamplaşması İslam Birliği’nin 100 yıl gecikmesi demektir. Türkiye
Kürtlerle bir derdi olmadığını Kürtlere anlatmalıdır. Dünyada artık
Kürt sorunuyla gündeme gelmemelidir. Bir yandan iç ve dış güvenliği
için tüm önlemleri alırken diğer yandan barış söylemini dilinden
düşürmemeli. Kürtlere Amerika’nın vaadinden(uzun vadede b...