Sabırsızsan öğretmen olma!Zira insanın yetişmesi zaman alır. Düşe
kalka büyür çocuk. Öğrenciler de yanlış yapmadan doğruyu
bulamazlar. Hele doğru ile yanlışın birbirine bu kadar karıştığı
bir dünyada tek derste hakikati anlamak hiç kimsenin harcı
değildir.
Sevmiyorsan öğretmen olma!Zira öğretmenlik enerji gerektirir. Bu
enerjinin kaynağı ise öğrencilere duyulan sevgidir. Bu sevgi
sayesinde öğrencilerini görünce sorunlarını unutur, tartışma ve
kırgınlıkları geride bırakır ve sınıf ortamında mutlu olursun.
Asık suratlı isen öğretmen olma! Çocukları ve gençleri görünce
yüzünde huzurlu bir gülümseme belirmiyorsa kendini sorgula. Unutma
ki asık suratlılık da güler yüzlülük de bulaşıcıdır. Bu güler yüzün
karşılığı ise çok geçmeden alınır.
Kötümsersen öğretmen olma!Çünkü insan umutla olgunlaşır. Gelecek
kaygısı öğrenmeyi zorlaştırır ve anlamsızlaştırır. Bu yüzden önce
kaygıyı azaltmak gereklidir. Öncelikle umut aşılamalısın. Geleceğin
bugünden daha iyi olabileceğine kendin inanmalısın.
Okumuyorsan öğretmen olma!Öğrenmeye kapalı bir profil öğretmekten
de uzaklaşır. Üniversitede ezberlediği bilgileri değiştirmeden
öğrencilere ezberletir. Bu bilgileri farklı örneklerle,
benzetmelerle, hayatın içindeki farklı durumlarla açıklayamaz.
Meraklı değilsen öğretmen olma! Çok meraklı olmalı öğretmen. Hayatı
merak etmeli. Hayatı, hayret etmekle geçmeli. Sorular sormalı.
Sorgulamalı. Hakikatin kapısını sorularıyla zorlamalı. Bu soruların
soruluşuna öğrenciler de şahitlik etmeli.
Öğrencilerine ilham veremeyeceksen öğretmen olma!Öğretmen bilir ve
öğretir. Belli konulardaki bilgileri çok nettir. Fakat çok şey
öğretme...