Yurt dışında alınan eğitimlerden bir mucize bekliyoruz. Bunun nedeni bir sürü zorluğa katlanarak çocuklarımızı gönderiyor olmamız. Oradaki eğitimi sorgulamıyoruz. Sadece parasını veriyoruz. Bu kadar para aldıklarına ve gelişmiş bir ülkeden bahsettiğimize göre illaki kaliteli eğitim veriyorlardır diye düşünüyoruz.
Üniversitede iken, bir arkadaşım kısa süreliğine Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmişti. Orada bir okulun yurdunda kalmış. Amerikalı ailelerin zaman zaman gelip çocuklarının kaldıkları yurtları temiz mi değil mi diye kontrol ettiğini söylemişti. Bu durum bize çok enteresan geldi. Amerika’daki bir yurdun kirli olabilme ihtimalini kabul edemedik…
Evet, yurdun temizliğinden tutun da üniversitenin kalitesine kadar her şeyin sorgulanması ve yerinde görülmesi gerekiyor. Onlarca üniversite derecelendirme kuruluşu var. Hiçbirinin sonucuna bakmadan gönderiyoruz çocukları. Yurt dışındaki paralı üniversiteleri Türkiye’deki özel öğretim kursları kadar bile sorgulamıyoruz. Yurt dışına çıkacak olmanın verdiği heyecan yüzümüzden okunuyor, bizim sakinleşmemize ve sorgulamamıza izin vermiyor.
Yurt dışında okumak çocuklarımız için heyecan verici, aileler için de zor bir karar. Kimi ailede mantığın kimi ailede duyguların baskın olabildiği bir süreç. Herkesin endişeleri farklı. Temel kabul ise imkânı olanın göndermesi yönünde. İmkânı olan gitsin sözüne kısmen ben de katılıyorum. Benzer kalitede bir eğitim Türkiye’de yoksa ve gidecek genç ülkeden ayrılmaya psikolojik olarak hazır ise, gidilecek ülke ve okul iyice araştırılmışsa neden gidilmesin.
Yurt dışında okumak farklı dil, din ve kültürden insanlarla tanışma fırsatı sunuyor. Farklı bir ufuk kazandırıyor. Yurt...