Tatilde olmamız ya da sıcaklardan dolayı durağan günler yaşıyor olmamız önemli değil. Gündemin yoğunluğu bir türlü bitmiyor. Hangisinden bahsetmeye kalksak diğeri eksik kalıyor.
Cumhurbaşkanımız gündem belirliyor, bir anda ülke ortama ayak uyduruyor. Türkiye ya da dünya gündemine dair Cumhurbaşkanımızın sözleri ile gündem oluşturmaya devam ediyoruz.
Yard. Doç. Dr. kadrosu, dünyanın Kudüs'e karşı tutumu, kültür politikamız, eğitim sorunları gibi birçok konu Cumhurbaşkanımızın işaret fişeği ile ısınmaya başladı. Yeni gündem maddeleri için yeni açıklamaları beklemek gibi bir durum oluşmaya başladı. Bu çok da hoş bir tutum değil.
Birileri oturup bekliyor ki Cumhurbaşkanı önce bir açıklama başlasın. Sonra konuşmak daha kolayına geliyor bazılarının.
Son haftaların en önemli konularından biri Kuran- Hadis üzerinden yürütülen tartışmalar. Biz neden Kuran hakkıyla okunmuyor, anlaşılmıyor, rehber olarak Kuran baş tacı edilmiyor; Peygamber Efendimiz neden dosdoğru anlatılıp anlaşılmıyor, Hz. Muhammed demek Kuran'ın dünyaya yansımasıdır üzerine konuşmuyoruz da iki tarafın birbirine sosyal medya üzerinden, ekranlardan hakaret etmesiyle meşgul oluyoruz. Bunun bir faydası var mı, elbette yok. “İncitilen din” diye bir kavram oluşuyor halk nazarında.
FETÖ baş konumuz olmaya devam ediyor. Artık FETÖ'den öte kriptolardan bahsedilir oldu. Mahkemeler oluyor ama bakıyoruz ki tek geri adım atan yok. Artık aleni olarak 15 Temmuz'la ilgili devleti suçlama cüretini gösterenler çıkıyor mahkeme salonuna.