İçimizde bitmek bilmez bir tufan. Elimiz kolumuz bağlı sanki. Yapıp ettiklerimizin de pek bir kıymet-i harbiyesi yok. Dünya acı ile kıvranırken Birleşmiş Milletler yetkili bir ağız olarak açıklama yapıyor; “Endişe ile izliyoruz.”
Sadece Myanmar'ı değil dünyadaki zulme maruz kalan tüm Müslümanları endişe ile izliyor BM.
Dünyanın çarkı acı, zulüm, zorbalık ile dönüyor. Zulüm görenler hep aynı, zulüm sahipleri de aynı.
Bayramın anlamı her şeye rağmen bizim için hâlâ derinlikli ve kutsal. Paylaşmak, hâl hatır sormak, gönül okşamak bayramlarda dopdolu yaşanıyor. Hafife almaya çalışanları, görmezden gelmeye çalışanları ciddiye almamak gerek. Dünyada acılar sürerken bizler de herhalde bayramı halay çekerek karşılamıyoruz.
Böyle de bir hastalıklı ruh hali peyda olmaya başladı. Ne yapılırsa yapılsın kulp takmak için fırsat kolluyorlar.
Bayram dense “Dünyada zulüm varken ne bayramı?”, hafif bir tebessüm edilse “Dünya acı ile kıvrılırkengülmek de ne ola ki?” demek için hazır bekleyenler var. Ben bu tiplere “yeni çağ radarı” diyorum.