“Yazmak soylu bir eylemdir.” Bu ifadeyi, 1997-2000 yılları arasında Tokat merkezli olarak çıkardığım Polemik dergisinin alt başlığı olarak kullanmıştım. Biliyordum ve inanıyordum ki yazmak ve okumak soylu bir eylemdir. Kişiyi çevresindekilerden ayrı tutan, farklı kılan okumak ve yazmak elbette önemli bir faaliyettir ve bu devirde insanların aklını çelen o kadar sıradanlığın arasından sıyrılıp yönünü kitaba çevirmek önemli bir eylemdir.
Edebiyat dünyamızda dergi ya da kitap çıkarmanın birçok sebebi var. Bu işe uzaktan ya da yakından gönül verenler er ya da geç ortaya koydukları ürünleri iki kapak arasında görmek istiyorlar. Fakat bu istek oldukça masum olsa da uzaktan göründüğü kadar kolay bir süreç değil. Çünkü bu işler ağır maddi külfetinin yanında önemli oranda vakit de istemekte. Bu işlerle hemhal olmak bütün bunların yanında ağır bir sorumluluk istiyor. Yazılanların bir avuç insana bile ulaşması etki alanı ne kadar olursa olsun kullanılan ifadelerin ve tespitlerin isabetli olmasını gerektiriyor. Yazılan her cümle adressiz bir mektuptur çünkü.
Dergi ve hatta kitap çıkarmanın birçok sebebi icad edilir oldu. En revaçta olan birinci sebep; dergilere şiir ya da yazı gönderenlerin ürünlerinin yayınlanmaması durumunda kendi dergilerini ya da kitaplarını çıkarmalarıdır. Yani lisan-i hal ile söylersek; “Kendin yaz kendin bastır.” gibi bir yol izleyenler vardır. Bu elbette kötü bir tercihtir. Çünkü yazmaktaki asıl amaç yayınlamak değildir. Yayınlamadan önce bakılması gereken en önemli nokta, yazılanların niteliğidir.
Dergiye yazdığı ürünü gönderen kişi, gönderdiğinin neden yayınlanmadığını düşünmeden ilk fırsatta soluğu matbaada alıyorsa, durum kötüye işarettir. “Kendi dergimde yazarım, benim de kitabım var.” gibi bir havaya bürünmek ancak matbaacıları ve birkaç dostu memnun eder, o kadar.
Çıkarılan bir derginin veya kitabın söyleyecek sözü olması gerekir. Ortaya koyacağı yeni bir duruş ve yeni bir ifade tarzının olması önemlidir. Çıkarılan ürün, kendinden öncekilerin kötü bir kopyası ise yapılan bütün çabalar ancak boşa kürek sallamaktır. Dergi demek, bir düşünceyi savunmak ve kendi yaşam tarzına göre bir duruş ortaya koymak demektir. Önceki dergilerin birkaç basamak altındaki bir kopyası olacaksa, dergi çıkarmak için uğraşmak da edebiyat dergileri mezarlığına ürün hazırlamaktan başka bir şey değildir.
Ayrıca dergi, çağının tanığı olmak zorundadır. Yıllar sonra derginin eski bir sayısını okuyan kişi, o dönemin olayları hakkında bilgi sahibi olabilmelidir. Yalnızca kişisel duyguları tatmin için yapılan edebiyatın bırakın topluma kişinin kendisine bile faydası olamaz.