Okurken ve yazarken kendisine kaynak arayanlar birinci elden doğru kaynağa ulaşamamanın sıkıntısını çekerler. Malumdur ki yalan yanlış fikirler, listeler ortalıkta dolaşır ve kim kimden ne alacağını bilemeden bir devran içre döner durur.
Son yıllarda şiir, öykü, okuma atölyeleri memleketin dört bir yanında faaliyet göstermeye başladı. Edebiyata ilgi duyanlar bu türden atölyelere devam ederek kendilerini geliştirmek için çalışmalara katılıyorlar. Bunlar çok iyi gelişmeler.
Ne iş yaparsak yapalım sağlam kaynaklara ihtiyacımız var. Duran Boz’un editörlüğünü yaptığı Okuma Hikâyeleri ve Yazma Hikâyeleri adlı iki çalışması İz Yayınları tarafından okuyucularla buluştu.
Sıralamayı yapacaksak; önce okuma sonra yazma.
Duran Boz, Okuma Hikâyeleri’nin girişinde kitabın amacını dile getiriyor. “Öneriler, yol azığı olsun içindir yalnızca. Okuma Hikâyeleri’ndeki kitap isimleri ne okuyalım sorusuna bir karşılık arayışıdır her bakımdan.”
“Ne okuyalım” sorusu en sık karşılaşılan sorulardan biridir. Okunacak kitabı doğru seçmek çok önemli. Doğru kaynaklardan beslenmek fikir yapısının oluşmasındaki temellerden biridir. Okuma Hikâyeleri bu bağlamda kaynak bir eser niteliğinde.