Elimizde çok önemli bir fırsat var. Adnan Oktar ve örgütüne yönelik operasyonu bu kez heba etmemeliyiz. Bu kez 99'daki gibi yanlış bir zemin ve işkenceyi olağan gören bir emniyet yok. Bu sapkın yapının üzerine kararlılıkla giden bir güvenlik teşkilatı var. İddialar son derece somut, hukuki bir süreç işliyor. Yargı mensupları topu birbirinin üzerine atmamalı. Bundan 19 yıl önce zaman aşımına uğratılan süreç gibi olmamalı. Bunun için başta Aile Bakanlığı, sivil toplum örgütleri ve Diyanet'in sürece müdahil olması, biz gazetecilerin de gündemden bu operasyonu düşürmemesi lazım. Cuma ve cumartesi günü operasyonun ilginç ayrıntılarını bu köşede sizlerle paylaştım. Elimden geldiğince bu sürece destek olmaya, bu pislikten Türkiye'nin bu kez kökten kurtulması için elimden gelen katkıyı sağlamaya çalışacağım. Örgütten ayrılan ve yıllar önce yolu bu örgütle kesişip sonra ellerinden kurtulanlarla konuşuyorum. Onlardan dinledikçe hayretim artıyor. Aklın, vicdanın almadığı şeyler... Sapkınlıkta sınır tanımayan, şeytani, iğrenç, kahredici bir akıl...