Barzani’nin ilan ettiği referandum tarihi yaklaşırken tansiyon artıyor. Türkiye çok net bir şekilde bu referandumu kabul etmeyeceğini söylüyor. Erbil ise tüm telkinlere direniyor. İsrail dışında hiçbir devlet açık destek vermiş değil. ABD zamanlamasını yanlış buluyor, İran askeri tehditte bulunuyor, Bağdat yönetimi zaten bunu engellemek için elinden geleni yapacağını açıkladı.
Ben birkaç ay önce kategorik olarak Kürt devleti fikrine karşı olmanın çok yanlış olduğunu, kriterin Türkiye’nin güvenliği ve toprak bütünlüğünü korumak olması gerektiğini yazmıştım. Böyle bir girişim Ortadoğu’daki dengeleri altüst edip yeni kaos, hatta savaşlara yol açabilir mi? Türkiye bundan kötü etkilenir mi? Çok kan dökülür mü? Bu soruların cevabı üzerinden bir pozisyon almanın doğru olacağını düşünüyorum.
Öte yandan “Akıntıya kürek çekiyor gibi görünen Barzani yönetiminin havası nasıl, 25 Eylül’de referandumu yapmakta kararlılar mı ve Türkiye’ye nasıl bakıyorlar?” soruları da kafamı kurcalıyor. Bu sorulara cevap bulmak için Erbil’de Mesud ve Neçirvan Barzani’nin yakın çevresinden güvendiğim kaynaklarla konuştum. Size oradaki havayı aktarayım...
25’İNDE KESİNLİKLE SANDIK