Dün sabah havaalanına doğru yola çıkarken içime baktım, kafam karıştı. Gördüklerimin arasında her türlü duygu vardı: Keder, mahcubiyet, gurur, burukluk, heyecan... Tarihimizin en büyük deprem felaketinin üzerinden üç aydan fazla zaman geçmiş, ilk günlerde gittiğim Kahramanmaraş'ın ölüm, yas, isyan üçgeninde tarif edebileceğim atmosferi haftalarca beynimden ve kalbimden çıkmamış, o çıplak yıkım ve kabus hala capcanlı orada duruyor fakat ben bu kez ölüm ve kayıplara değil, hala buram buram keder ve umutsuzluk kokan coğrafyada yeni başlangıçlara ve umuda tanıklık etmeye gidiyorum. 100 aileye yeni bir hayat