Büyük şair İsmet Özel'in o şiirinin başlığını yüreğimde hissediyorum.
Bir kadın televizyoncunun kendisinin iğneyle kuyu kazarak organize ettiği program göz göre göre elinden alınıyor ve bu konuda hiç emek vermemiş bir erkek televizyoncuya veriliyor.
Biz kadın gazetecilerden ise bu adaletsizlik karşısında güçlü bir ses çıkmıyor. Olmaz böyle şey.
Didem Arslan Yılmaz’a yapılan haksızlık aslında tüm kadınlara yapılmıştır. Kadın kimliği adına isyan bayrağını açmanın tam vakti.
Resmen ve alenen emeği çalındı Didem’in ve maalesef kendisi dahil tüm kadın medya camiası bu rezalet karşısında boyun eğmiş haldeyiz.
Kadınlar olarak kendimizi en çok eleştirmemiz gereken konu budur. Erkek-egemen zihniyet karşısında çabuk boyun eğiyoruz. Çabuk yılıyoruz. Çok kolay teslim oluyoruz. Erkek medyacılar biz kadınları kolay lokma olarak görüyor. Didem’in başına gelen de bu.
Herkese soruyorum: Eğer bu yayının organizasyonunu Didem yerine bir erkek moderatör yapsaydı bu şekilde emeğinin çalınmasına izin verir miydi? Mümkün değil izin vermezdi. Kesinlikle o erkek gazeteci arkasında yine bir erkek dayanışmasıyla söke söke hakkını alırdı.