Bu köşeden son 1 aydır sürekli uyarıyorum: FETÖ ile mücadele gibi hepimiz için hayati önemde bir konu hem siyaset hem medya camiasında her geçen gün sulandırılıyor ve bu işin sonu kötüye gidiyor. Fakat maalesef uyarıları dinleyen yok. Hem AK Parti hem de CHP aktörleri ortak zeminde buluşup FETÖ’ye karşı beraber mücadele ruhunu çoktan kaybettiler ve birbirilerini avlama ve tutuklatma yarışına girdiler.
Bir taraf milat 2004, öbür taraf milat 2014 diyerek birbirine saldırıyor. Oysa daha evvel de söyledim: FETÖ’de milat tartışması mantıksız. Hele CHP’liler ve Erdoğan muhaliflerinin bunda ısrar etmesi tam anlamıyla akılsızca, zira her iki milat durumunda da FETÖ’ye yardım ve yataklıktan yargılanmaktan kurtulamazlar. Çünkü FETÖ ile ortak oldukları 2014-15-16 yılları milat 2004 deyince ortadan kalkmıyor.
Hapishane toplumu
Halbuki FETÖ ile intisakta süreklilik ve devamlılık kriterini esas alırsanız bu kriter çerçevesinde 1991’deki polis soru çalma olaylarını hatta 1985 Kuleli olaylarını bile soruşturabilirsiniz. Çünkü FETÖ, insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında bir örgüt. Gerçek FETÖ’cüler ve FETÖ işbirlikçileri zaten bu örgütle hiç irtibatlarını koparmadılar. O yüzden sürekliliğe, devamlılığa bakacaksınız. HSYK ve Yargıtay’ın da bu hukuki kriter üzerinde uzlaşacağına eminim çünkü başka bir yol yok. Aksi halde toplumun her kesiminin tutuklanmasına kadar varacak bir çılgınlık noktasına gidilir ve bir ‘hapishane toplumu’ oluruz...