Bu ülkede haksız ve hukuksuz yere hapiste yatan Gezi mahkumları Hakan Altınay, Çiğdem Mater, Mine Özerdem, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella Yapıcı gibi yüzlerce isim var. Bu insanların Gezi olaylarını finanse ve organize etmekle hiç alakası yok. Haksız yere tutuklu ve cezaevinde 5'inci yılını doldurmak üzere olan Osman Kavala gibi de çok sayıda insan var. Kavala ismi tüm hukuksuz tutukluluk ve mahkumiyetlerin sembolü haline geldi adeta. İşte bu haksızlıkların üzerine bir de Gülşen'in hukuksuzca tutuklanması tam bir turnusol kağıdı işlevi gördü. Tutuklanır tutuklanmaz attığım tweet'te söylediğim gibi: Bu apaçık bir hukuk cinayeti.
Neden turnusol kağıdı Gülşen’in tutuklanması? Çünkü niyetlere ayna tutuyor. Tutuklamayı açıkça savunanları, bir şaka yüzünden 5 yaşında minicik bir çocuğu annesinden koparmayı doğru bulanları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Benim üzerinde duracağım tutuklamaya karşı çıkanlar zira onları iki gruba ayırıyorum.
Birinci grupta bu adaletsizlikten rahatsız olmak konusunda samimi ve dürüst olan insanlar var. O samimi insanlar sadece Gülşen’e yapılan haksızlığa odaklandılar ve bir an önce Gülşen’in serbest kalması hedefine kilitlendiler. Amaçları arkadaşına yaptığı saçma bir şaka yüzünden yok yere hapse atılan Gülşen’in bir an önce özgürlüğüne, ailesine ve 5 yaşındaki çocuğuna kavuşmasını sağlamak.