Milli Eğitim Bakanlığı yeni müfredatı tanıtıp, görüş ve öneriler için askıya çıkarınca büyük bir tartışma başladı. Yine her konuda olduğu gibi birkaç slogan ve sembol üzerinden ilerliyor. ‘Müfredattan İnönü çıkıyor’ ve ‘Atatürk’ün yeri kısıtlanıyor’ gibi Kemalist kesimi tahrik edecek, adeta provokatif başlıklar bunlar. Peki ama bu mudur? Bu ülkenin en sorunlu alanıyla ilgili eleştiri düzeyi böyle mi olmalıdır? Milli Eğitim Bakanlığı ne yapmak istiyor? Açıklanan taslaklar yalnızca yukarıdaki birkaç sloganvari tartışmalı noktaya
indirgenebilir mi?
Ben eğitim meselesinin Ak Parti hükümetlerinin en zayıf
başlıklarından biri olduğunu düşünüyorum. Milli Eğitim’de geçmişten
gelen çok ciddi sıkıntılar var. Her şeyden önce zihniyet yanlışlığı
var. İdeolojik saplantılı, dünyayla kucaklaşmaktan uzak, yerel bir
kafa hakim bu alana. Bu hep böyle oldu. Son yıllarda sıkıntılar
görülüp telafi edilmek için birtakım adımlar atıldı ancak bu defa
da çok zikzaklar çizildi. Çok hızlı değişimler yapıldı, ne olduğu
anlatılamadı, zaman zaman yeterince üzerine düşünülmedi, geri adım
atıldı, kısacası iş iyice karmakarışık oldu. Değişim olmalı elbette
ama bu değişimi yapacak kafa ne Kemalist ne muhafazakâr bir eğitim
amaçlamalı. Bir uçtan diğer uca savrulmak eski hataların yerine
yenilerinin yerleşmesine sebep olmaktan başka işe yaramaz.
Eğitim konusunun çok daha sakin, yapıcı ve siyaset üstü bir tavırla
ele alınması şart. Bu ülkede dünya çapında eğitim veren kurum yok.
En iyilerin bile durumu ortada. Bunun sebepleri üzerine düşünmek
birbirimizi yemekten çok daha önemli olsa gerek...