MEHTER marşı ve biz Türklerin gidişatıyla ilgili sıklıkla yapılan bir espri vardır. Türkiye olarak gerçekten de mehter marşındaki gibi hep bir adım ileri, iki adım geri gidiyoruz... Bu devlet, bir yandan Kürt yurttaşlarımıza ağır ve iğrenç işkenceler yapılan Diyarbakır Cezaevi gerçeğini resmen kabul etmiş, o cezaevini müze yapmayı düşünen ve bu işkencelerden ötürü özür dilemiş bir devlet. Öte yandan Türk yargısında, insanlara her gün pislik yedirilen ve idrar içirilen Diyarbakır Cezaevi'nde yapılanları yok sayan ve işkencecileri kollayan bakış açısı da mevcudiyetini koruyor. Hâlâ Diyarbakır işkencelerinin "devlet menfaatleri" için yapıldığını düşünerek işkenceyi meşru gören bir düşünce var devletin içinde.