Funda Esenç olayında öyle yaptım ve Esenç’in faşizan saldırısına uğrayan Tuğçe Selvi’nin davasının da takipçisiyim. Daha önce bu köşede yazdığım gibi aslında Tuğçe’ye yapılan ırkçılık olduğu kadar özünde bir kadına şiddet olayıydı. Esenç erkek-egemen zihniyetin kölesi olmuş o eril cinsiyetçi dille konuşan bir kurbandı.
Duman grubunun solisti Kaan Tangöze olayını da dikkatle inceledim. Şunu tüm kadın okurlarım bilmeli ki bu, Ahmet Kural hadisesinden de daha büyük ve katmerli bir kadına şiddet olayı.
Tangöze’nin şiddet sonrasında üstüne bir de Seçkin Piriler aleyhine verdiği demeçler de korkunç. Kadın kimliğini hedef alan tam bir cinsiyetçi erkek faşizmiyle işlediği suçların üstünü örtmeye çalışıyor.
İbrahim Tatlıses ile yarışır
Türkiye’nin bugüne kadar gördüğü kadına şiddet olaylarındaki en pişkin ve kadına karşı en saldırgan tavırlardan biri Kaan Tangöze’ye ait. Yakın örneklerden Talat Bulut’la ve daha geçmiş örneklerden de İbrahim Tatlıses ile yarışacak seviyede kadın karşıtı bir dile sahip.