Mogadişu-Nairobi
Cumhur- başkanı Erdoğan ile yaptığımız 3 ayaklı Doğu Afrika
ziyaretini anlatmaya son duraktan başlamak istiyorum, Somali’den.
Sabah inip, 4-5 saat kaldıktan sonra İstanbul’a döndüğümüz başkent
Mogadişu’dan.
Somali dünyanın en zor, en fakir ve en tehlikeli coğrafyalarından
biri. Bir ‘yokluk ve savaş’ toprağı. Hakikaten yıkılmış binalar,
delik deşik edilmiş sokaklar ve toz dışında hiçbir şey yok. Sabah
TUR uçağı Mogadişu’ya inip kapıları açtığında kendimizi bir
rüzgârlı kum bulutunun içinde bulduk. Bir anda etrafımızı kara
sinekler sardı. Ziyaretin iki gün öncesinde El Şebab bir otele
saldırıp, 15 kişiyi öldürdüğü için zaten en tepede olan güvenlik
tehdidi zirve yapmıştı. Arka arkaya dizilmiş onlarca zırhlı araç
bizi bekliyordu. Dörderli gruplar halinde binip, büyükelçiliğimize
doğru yola koyulduk.
Türkiye Somali için çok özel. Zira bu yokluklar diyarında tek
gerçek yardım eli Türkiye. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2011’de ilk kez
geldiğinden beri bu talihsiz ülkeye çok özel bir yer ayrılmış. Bu
ziyaretle yeni binaları resmi olarak açılan Büyükelçilik Külliyesi
80 dönüm üzerine oturuyor. Bu da Türkiye’nin dünyadaki en büyük dış
temsilciliğinin burası olduğu anlamına geliyor. Türkiye, havaalanı
ile elçilik binası arasındaki yolu yapmış. Ülkenin en güvenilir ve
teşkilatlı hastanesini inşa etmiş, şimdi de liman ve parlamento
binası yapacak. Bu ziyaretle birlikte her ay 2 milyon dolar artı
bütçe katkı payı da gitmeye başlayacak Somali’ye. Zaten burada dış
temsilciliği olan Katar ve Kenya dışında bir tek Türkiye var.
Batılı lider ve BM yetkilileri geldiklerinde terör tehdidi
nedeniyle görüşmelerini havaalanında yapıyorlar, şehre ayak
basmadan geri dönüyorlarmış. Halbuki Erdoğan El Şebab’ın büyük
tehdidine rağmen geri adım atmıyor.
Bu sahip çıkan tavır Somalililer için büyük bir anlam taşıyor, bunu
çok net görüyorsunuz. Alandan çıkar çıkmaz terk edilmiş gibi duran
yorgun sokakları yüzlerce kadın ve çocuk doldurmuştu. Rengârenk
kıyafetlerini giymişler, bizleri selamlıyorlardı. Büyük bir Erdoğan
coşkusu vardı. Bu manzara elçilik binasına kadar devam etti. Ben
acaba TİKAD mı yaptı organizasyonu diye merak edip, başkanı Serdar
Çam’a sordum, ‘Hayır’ dedi, ‘bizlerin yardımları oluyor ama bunda
bizim katkımız yok, kendi kendilerine çıkmışlar.’
Peki ama neden Somali? Türkiye birçok ülkeye yardım elini uzatan
bir ülke. Somali’ye özellikle eğilmesi hem dünyanın buraya tamamen
sırtını çevirmiş olmasından, hem yüzde 100 Müslüman olmasından, hem
de bence stratejik konumundan kaynaklanıyor Somali’nin. Türkiye’nin
burayı kendi himayesine alması büyük oranda Doğu Afrika’yı kontrol
etmesi demek.