Nagehan Alçı Milliyet Gazetesi

Kâbusun kalbine yolculuk

Mogadişu-Nairobi Cumhur- başkanı Erdoğan ile yaptığımız 3 ayaklı Doğu Afrika ziyaretini anlatmaya son duraktan başlamak istiyorum, Somali’den. Sabah inip, 4-5 saat kaldıktan sonra İstanbul’a...

05 Haziran 2016 | 845 okunma

Mogadişu-Nairobi
Cumhur- başkanı Erdoğan ile yaptığımız 3 ayaklı Doğu Afrika ziyaretini anlatmaya son duraktan başlamak istiyorum, Somali’den. Sabah inip, 4-5 saat kaldıktan sonra İstanbul’a döndüğümüz başkent Mogadişu’dan.


Somali dünyanın en zor, en fakir ve en tehlikeli coğrafyalarından biri. Bir ‘yokluk ve savaş’ toprağı. Hakikaten yıkılmış binalar, delik deşik edilmiş sokaklar ve toz dışında hiçbir şey yok. Sabah TUR uçağı Mogadişu’ya inip kapıları açtığında kendimizi bir rüzgârlı kum bulutunun içinde bulduk. Bir anda etrafımızı kara sinekler sardı. Ziyaretin iki gün öncesinde El Şebab bir otele saldırıp, 15 kişiyi öldürdüğü için zaten en tepede olan güvenlik tehdidi zirve yapmıştı. Arka arkaya dizilmiş onlarca zırhlı araç bizi bekliyordu. Dörderli gruplar halinde binip, büyükelçiliğimize doğru yola koyulduk.
Türkiye Somali için çok özel. Zira bu yokluklar diyarında tek gerçek yardım eli Türkiye. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2011’de ilk kez geldiğinden beri bu talihsiz ülkeye çok özel bir yer ayrılmış. Bu ziyaretle yeni binaları resmi olarak açılan Büyükelçilik Külliyesi 80 dönüm üzerine oturuyor. Bu da Türkiye’nin dünyadaki en büyük dış temsilciliğinin burası olduğu anlamına geliyor. Türkiye, havaalanı ile elçilik binası arasındaki yolu yapmış. Ülkenin en güvenilir ve teşkilatlı hastanesini inşa etmiş, şimdi de liman ve parlamento binası yapacak. Bu ziyaretle birlikte her ay 2 milyon dolar artı bütçe katkı payı da gitmeye başlayacak Somali’ye. Zaten burada dış temsilciliği olan Katar ve Kenya dışında bir tek Türkiye var. Batılı lider ve BM yetkilileri geldiklerinde terör tehdidi nedeniyle görüşmelerini havaalanında yapıyorlar, şehre ayak basmadan geri dönüyorlarmış. Halbuki Erdoğan El Şebab’ın büyük tehdidine rağmen geri adım atmıyor.
Bu sahip çıkan tavır Somalililer için büyük bir anlam taşıyor, bunu çok net görüyorsunuz. Alandan çıkar çıkmaz terk edilmiş gibi duran yorgun sokakları yüzlerce kadın ve çocuk doldurmuştu. Rengârenk kıyafetlerini giymişler, bizleri selamlıyorlardı. Büyük bir Erdoğan coşkusu vardı. Bu manzara elçilik binasına kadar devam etti. Ben acaba TİKAD mı yaptı organizasyonu diye merak edip, başkanı Serdar Çam’a sordum, ‘Hayır’ dedi, ‘bizlerin yardımları oluyor ama bunda bizim katkımız yok, kendi kendilerine çıkmışlar.’
Peki ama neden Somali? Türkiye birçok ülkeye yardım elini uzatan bir ülke. Somali’ye özellikle eğilmesi hem dünyanın buraya tamamen sırtını çevirmiş olmasından, hem yüzde 100 Müslüman olmasından, hem de bence stratejik konumundan kaynaklanıyor Somali’nin. Türkiye’nin burayı kendi himayesine alması büyük oranda Doğu Afrika’yı kontrol etmesi demek.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan'ın zaferi ve CHP'de yaşanacaklar... 29 Mayıs 2023 | 1.564 Okunma Anneme dair… 28 Mayıs 2023 | 420 Okunma Dört bir yandan kuşattılar 25 Mayıs 2023 | 917 Okunma Millet İttifakı ve Selahattin Demirtaş meselesi 22 Mayıs 2023 | 1.111 Okunma Sinan Oğan kilit bir siyasi aktör mü hakikaten? 19 Mayıs 2023 | 728 Okunma