David Keynes ismini kullanan, ByLock’un patent sahibi olduğu ortaya çıkan Alpaslan Demir ile Hürriyet’te yayımlanan röportajdan sonra ByLock adeta yeniden keşfedildi. Tartışma giderek büyüyor. Ben o tartışmaya girmeyeceğim. Onun yerine devletin elinde ByLock başlığı altında hangi bilgilerin olduğu ve David Keynes ile ilgili istihbarat birimlerinin ne gibi çalışmalar yaptığını anlatacağım ve Keynes’in verdiği bilgilerle devletin elindeki bilgiler arasındaki farkları sıralayacağım...
1) FETÖ soruşturmalarındaki en somut delil ByLock. Devlet bu programı kullananların Keynes’in söylediği gibi yüzde 90 değil yüzde 100’ünün bu örgütle bağlantılı olduğunu düşünüyor. Yani örgütle bir illiyet bağı kurulması için bu programın yüklenmiş olması çok kuvvetli bir delil kabul ediliyor. Ancak daha önce de yazdığım gibi ByLock kullanıcıları da kullanım sıklığına göre kırmızı-turuncu-mavi olarak üç grupta listeleniyor.
2) Bu programın Keynes’in söylediği gibi İran ve Suudi Arabistan’da kullanıcısı yok. Yüzde 98 Türkiye, geri kalan yüzde 2 kullanıcı ise ABD, İngiltere, Almanya ve Kırgızistan. Bunların da örgütün dış ayakları olduklarına şüphe yok.
3) Kullanıcı sayısı iddia edildiği gibi 600 bin değil, mükerrer kullanıcılarla birlikte 230, onları çıkarınca da 215 bin.