12 Eylül tesadüfi bir tarih değil. Darbenin yıldönümü olan ve
vesayetin simgesi haline gelen bu tarih Ak Parti’nin aynı algıyı
değiştirme iddiasının da bir sembolü. Partinin 5. Olağan
Kongresi’ni yapmak için bu tarihi seçmesi Türkiye’de bir devri
kapattığını hatırlatmak ve aynı ideal uğrunda yürüdüğünü vurgulamak
için tercih edilmiş olmalı. Tıpkı darbe anayasasında önemli
değişiklikler yapmak için seçtiği referandum tarihi gibi...
Kongrenin önceki kongrelerden önemli farkları var. Bunların içinde
en önemlisi ilk kez Tayyip Erdoğan’ın toplantıda olmaması.
Geçtiğimiz yıl 27 Ağustos’ta yapılan kongrede genel başkanlığı
Ahmet Davutoğlu’na bırakan Erdoğan bu kez fiziki olarak kongrede
yok ancak partinin doğal lideri olduğu her yerde hissediliyor. Ak
Parti kurucusu ve yön göstericisi olarak Erdoğan’ın varlığını
özellikle vurgulamış parti teşkilatı.
Coşku arkadan geldi