Mahir Ünal’ın tasfiyesi bence ideolojik oportünizm tuzağına düşen tüm siyasetçilere, akademisyenlere ve gazetecilere ders niteliğinde…
Bugün 3 Kasım 2022. Yani AK Parti’nin 3 Kasım 2002 büyük zaferinin, iktidara gelişinin 20. yıldönümü. Özellikle AK Partili siyasetçiler aşağıda yazdıklarım üzerine kafa yormalı bence.
Şayet inanmadıkları düşünceleri sırf politik faydacılıkla savunurlarsa, aslında tamamen zıt oldukları siyasi ideolojileri konjonktüre göre silah gibi kullanırlarsa bir gün o silah karşılarına gelir ve kendilerini vurur.
Ünal’ın başına gelen tam kendi kendine suikast. Mahir Bey, aslen inanmadığı ideolojik yaklaşımları savuna savuna en sonunda bizzat o yaklaşımlar tarafından tasfiye edildi.
Esasen siyasi görüş olarak Türk milliyetçiliğine ve Atatürkçülüğe ya da Kemalizme ve ulusalcılığa mesafeli bir siyasetçiydi. Hatta bu politik ideolojiler kesişiminin tam zıddı bir dünya görüşüne sahip olduğunu söylemek mümkündü.
Nitekim barış ve çözüm süreci döneminde samimiyetle ve inanarak en önde gelen politik aktörlerden biri oldu. Dolmabahçe mutabakatının fotoğrafında Yalçın Akdoğan ile beraber baş köşedeydi. Mahir Ünal o zaman son derece tutarlıydı çünkü İslami dünya görüşü gereği barış ve çözüm sürecini tüm zerreleriyle savunan bir siyasetçiydi. O süreçte başrolde olması doğaldı.