Geçen Çarşamba akşamı sevgili Didem Arslan Yılmaz’ın programında Mansur Yavaş’ı büyük bir mutlulukla izledim. Son derece yapıcı, seçimin bir savaş değil, bir yarış olduğunun bilincinde olan, hizmet odaklı, en büyük kavgaları verdiği Melih Gökçek ile ilgili dahi olumsuz bir ifade kullanmayan olgun bir profil gördüm Mansur Bey’de. Tebrik ediyorum…
MANSUR YAVAŞ'IN DOĞRU ÜSLUBU
Özellikle "Demokrasilerde kaybeden yoktur", "Biz sadece Ankara’yı 5 yıllığına yönetmeye talibiz", "Belediye başkanları siyasi düşüncesi ne olursa olsun onu kalbine gömüp bütün insanlara saygı duymalıdır", "Rövanş duygumuz yok, zafer kazanmış olmuyoruz. Düşman mı var karşımızda?" sözlerini çok önemsedim.
Baba tarafından Kayserili olarak Mehmet Özhaseki’nin belediyeciliğini, kente neler kattığını, Türkiye’nin şehircilik anlamında en başarılı örneklerinden biri olan Kayseri ile adeta özdeşleştiğini bilirim. Bunların yanı sıra Özhaseki yumuşak ve yapıcı üslubu ile de tanınır.
Mehmet Özhaseki, Mansur Yavaş.
Bu nedenle Mansur Yavaş’ı dinlerken Ankara’da bu kez yarışın bir "makuller yarışı" olacağını düşündüm.